fıkra,fıkralar,laz fıkrası,laz fıkraları,karadeniz fıkraları,temel fıkrasi,temel fıkralari,nasrettin hoca fıkraları
Misafir
Yaz günlerinin birinde Hoca 'ya hanımının kardeşi
dört çocuğu ile misafir olup geldi. Aradan üç dört gün
geçse de misafir gitmekten hiç bahsetmiyordu. Bu arada
yaramaz çocuklar Hoca'nın havlusunun altını üstüne
getirdiler. Gülleri yoldular, camları kırdılar, her tarafı
talan ettiler. Misafir çocuklardan biri uzun sopa alıp
üzümleri, elmaları çırpıştırırken, Hoca'nın oğlu onun
elindeki sopayı aldı. Çocuğun annesi hemen ortaya
çıkıp:
- Benim çocuklarım, çok erken büyümüşler, bı-
rakın oynasın. Üzümler, elmalar ise her yıl olur, dedi.
Hoca misafir çocuğa gık diyemeyip, gece vakti sofaya
çıktı. Onun of çekip oturduğunu gören bir tanıdığı
hâlini sorar:
- Hoş, hoca pek çok sinirli görünüyorsun.
- E, birader, hanımımın kardeşi geldi, dört tane ya
ramaz şımarık çocuğu varmış. Tepemden girip bey
nimden çıkmakta. Sabahleyin hanımınız kahvaltıyı
bizde etse de, misafiri insafa getirse gitse1
.
Sabahleyin komşunun hanımı kahvaltıya geldi, lafı
dolandırıp Hocanın arzusunu ortaya koydu.
- Şimdi birbirimizin yüzüne doymadık, dedi mi
safir.
Sohbete kulak vermekte olan Hoca, birden ağ-
layıverdi ve dedi:
-Bu dünyada bir birbirimizin yüzüne doyacak
olsak, kıyamette yüz yüze görüşmezmişiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder