Kaleci

İstanbul’un göbeğinde feci bir yangın; gazeteciler fotoğraflarını çekmek üzere meraklılarla birlikte 200-300’e yakın insan oluşturmuşlar. İtfaiyeciler cayır cayır yanan apartmandan tüm kazazedeleri kurtardık sanırlarken, bir de ne görsünler: Bir kadın yanındaki bebeği ile 4. kattan imdat, imdat! Diye avazı çıktığı kadar bağırıyor. İtfaiyecilerin yapacakları hiç bir şey yok, zira ateş binayı öylesine sarmış ki, bırak 4. kata çıkmayı, artık binaya bile yaklaşılmıyor. O esnada insan topluluğunun arasından bizim Temel sıyrılır ve yukarıdaki kadına çocuğunu aşağıya attığı takdirde tutarak hayatını kurtaracağını söyler. Hiç 4. kattan çocuk aşağıya atılır mı, diye düşünen kadın çocuğunu atmamakta ısrar eder. Bunun üzerine Temel:
- “Ablacuğum, ha cen ataysun çocuğu aşağuya, pen oni iyi tutayrum, zira pen Rizespor’un kalecisuyum” der.
Kadın artık ne yapsın, hiç olmazsa çocuğum kurtulsun maksadıyla sallar bebeği aşağıya. Aşağıda çıt yok; çocuk aşağıya ağır çekimde düşerken fotoğrafçılar günün ve hatta yılın olayını görüntülemek üzere yerlerini almışlar. Temel yine ağır çekimde daha halen havada olan bebeğe doğru koşar, bir sıçrayışta bebeği tam 90’da avuçlarının içine alır ve yumuşak bir inişle gazetecilerin flaşları arasında yere yuvarlanır. Artık seyircileri yerinde tutmak imkânsız; alkışlar, tezahüratlar ardı ardına kesilmezken, Temel millete döner, elini kaldırarak onları selamlar ve bebeği 2 kere yere vurduktan sonra degajını yapar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder